Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
özgür turgutun babası mustafa bulmuş olayın ardından kayıplara karışan damadının bulunup cezalandırılmasını istedi.
İngilizce
free turgut found Mustafa's father after the incident involved losses of the groom wanted to be punished.
İçindekiler
atil, bebeğ, beğemedinmı, beirtmek, beşbinbeşyüz, beşbinbeşyüzell, beşbinbeşyüzyet, beşbinyediyüz, beşbinyüz, edil, edili, ediliyi, edilm, edilmesi, edilmeye, edilmi, kuzue, o'l, ol, ol-mak, olabil, olacağ, olacağı, olmak, olmakta, olmalıdır, olmalidir, olması, olor, olun, öl, ölmak, ölün, tamammi, være
ba.ba, bab, baba, baba-, baba'nın, baba’sının, babaa, babaan, babacım, babacim, babada, babadede, babaı, babaın, babai, babakı, babaki, babami, baban, babana, babanda, babandan, babanı, babanım, babanın, babanınki, babanim, babanm, babanu, babar, babas, babası, babasına, babasını, babasının, babasıni, babasınin, babasıy, babasıyım, babasıyï, babasıyla, babasi, babasik, babaya, babayan, babayı, babayın, babayl, babayla, fath, fathar, fathır, fathr, peder, peder'in
buldu, bulduğu, bulduk, bulmus, bulmuş, bulmuştur, bulua, bulue, bulun, bulunabilir, bulunamadı, bulunamadi, bulunan, bulunana, bulundu, bulunmuş, bulunmuştur, bulunu, bulü, bulük, büluk, bülük, çekeceğini, çekecek
alerjik, arınmış, arinmis, bedava, bedavai, bedavanın, bedavaya, bedelsî, bedelsiz, beles, beleş, frea, freya, hur, hür, içermeyen, kostenlos, muaf, ozgur, ozgürm, özgùr, özgür, özgüri, özgürü, özğür, parasız, parasiz, paraş, serbes, serbest, serbestçe, serbestiz, serbestm, ucretsız, ucretsiz, ūçretsiz, ücrets, ücretsa, ücretsız, ücretsiz, ücretsizdi, ücretsizdir, üçrets
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த