Türkçe

ibrahim peygamber ateşe atıladığı zaman Tanrı tarafından"Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol"'

İngilizce

When the prophet Abraham by God to be thrown into the fire: "O fire, be cool and salvation to Abraham"

(5000 karakter kaldı)
Türkçe
İngilizce

İçindekiler

ates
fever
atese
ates to, fire, to the fire
ibrahim
abraham, ıbrahim
karsi
against, versus
ol
be, register, the
peygamber
prophet
selamet
salvation
serin
cool, ıt's cool
tanri
god
ve
and
zaman
time
abraham
ibrah, ibrahım, ibrahim, ibrahim'e, ibrahim'in
and
a.n.d, elece, hem, hemde, ıar, ispirto, kasem, ørdek, ve, vede, veen, veer, vei, veir, veler, velerda, velerde, vemek, ven, vesi, veye, veyi, і
be
atil, bebeğ, beğemedinmı, beirtmek, beşbinbeşyüz, beşbinbeşyüzell, beşbinbeşyüzyet, beşbinyediyüz, beşbinyüz, edil, edili, ediliyi, edilm, edilmesi, edilmeye, edilmi, kuzue, o'l, ol, ol-mak, olabil, olacağ, olacağı, olmak, olmakta, olmalıdır, olmalidir, olması, olor, olun, öl, ölmak, ölün, tamammi, være
by
aittir, b.y, ederek, edilerek, gore, göre, göree, göreyi, kenarında, köy, mice, oranında, tarafından, tarafi, tarafik, tarafindada, tarafindan, vasıtasıyla, vasitasıyla, vasitasiyla, yaparak, yoluyla
cool
abartısız, abartisiz, coola, coolda, coole, coolne, coolor, coolr, çool, çoolur, çöol, harıka, klas, klasn, serin, serinin, serinkanlı, serinl, serinle, serinlemek, serinlet, sogue, sogukkanli, soguma, sogutmak, soğu, soğudun, soğukkanlı, soğukkanlılık, soğuması, soğumaya, soğut, soğutmak, soğutu, soğutun, soğutur, soout, şerın
fire
ate, atese, atesee, atesi, ateş, ateşe, ateşet, ateşetmek, ateşi, ateşin, ateşini, ateşiz, ateşk, ateşka, ateşker, ateşkr, ateşle, ateşte, ateşten, atet, cehennemlik, firemer, firen, firer, fø, før, ıtfaie, ıtfaiye, itfai, kov, kovma, kovmak, od, yangı, yangın, yangına, yangında, yangından, yangıne, yangını, yangının, yangınla, yangınlara, yangınları, yangınların, yangmur, yanğ
god
al-lah, allah, allah'ın, allah'in, allah'u, allahı, allahın, allahk, allahke, allahm, allahta, allahtan, allahu, göd, ıyia, mabut, tanrı, tanrı'n, tanrı'nın, tanrı'y, tanrı'ya, tanrı’nın, tanrım, tanrın, tanrını, tanrının, tanrır, tanrısı, tanrıy, tanrıya, tanri, tanriyi, tanrk, tanrnı, tanru
into
haline, ıçine, icine, içerisine, içine, soga, soğa, soka
o
ae, birde, ç, çamak, çer, çına, çır, çir, çr, çur, çür, ey, o-, o.s, o'a, o'n, o'nun, o’nun, oa, oan, oe, oer, oh, oı, oırıltı, oi, oin, oinda, oir, oları, oler, omak, onın, onin, onuz, osında, osu, ou, oun, ounda, oü, oye, oyı, oyın, oyi, oyin, oyü, öün, öürüm, özelis, rekening, şe, veya, ya, yaalar, yaca, yadıklarının, yaın, yata, yoksa
prophet
aleyhisselam, h.z, hazreti, hz, hz.muhammed, hz.peygamber, nebiler, peygamber, peygamberımız, peygamberi, peygamberimiz, peygamberimizin, peygamberki, peygamberle, resul, yalvaç
salvation
kurtuluş, kurtuluşa, kurtuluşu, kurtuluşunu, salvatıo, salvatıon, selamet, selameti
the
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
thrown
atılan, atıldığı, atılıp, atılır, atılmıs, atılmış, atılmışı, fırla, fırlayan, savruldu, savrulm
to
-e, 'ye, ◾eleştirmek, ◾yargılamak, a, acak, bölgene, bölgesinde, bölgesine, bu,, butun, e, edecek, edilme, edilmesi, etme, etmesi, etmeye, etmeyi, ıcindei, için, içinin, ila, kadara, larak, miye, t.o, umak, umek, uuna, uye, vermeşi, yapılır, yapmaa, yapmaya, سکیں, ل
when
aldığ, çıktığında, değilk, durumday, geldiğinde, gerektiğinde, girdiğinde, lorsque, ne-zaman, ne?zaman, ne.zaman, nezamam, nezaman, nezman, olduğunda, olunca, olünm, öldüö, ölunce, quando, uyen, verirken, wh, whan, yaparı, yapari, yapark, yaparm, yaparmı, yaparü, yapıldığında, yokken

Son çeviriler

devamını göster›
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle