Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)

?

Türkçe

Kulak ağrısına sebep olan diğer faktörler ise, kulağa darbe alınması, basınca maruz kalınması, alırı yüksek sesle müzik dinleme ve enfeksiyon oluşmasıdır.

İngilizce

Other factors that cause ear pain, ear pulse taken, exposure to pressure, Buying and listening to loud music is an infection occurs.

Çevirmek istediğiniz metni girin: (5000 karakter kaldı)

Kaynak Dil:

Türkçe

İngilizce

:Hedef Dil

İçindekiler

ıf, if, in, the

being, one, the, which

voice, with voice

a.n, anınçün, annim, birmiş, uyen, yeemek, yılle, yör

a.n.d, elece, hem, hemde, ıar, ispirto, kasem, ørdek, ve, vede, veen, veer, vei, veir, veler, velerda, velerde, vemek, ven, vesi, veye, veyi, і

alıs, alısk, alış, alışa, alışı, alışın, alışır, alışi, alışm, alışn, ali's, alis, aliskin, alism, aliş, almakt

causa, nedee, nedene, nedenini, nedeye, sebebe, sebebiyet, sebep, sebepi, sebeplerine, yollara

,kulak, eay, kula, kulaga, kulagı, kulagım, kulagın, kulagına, kulagını, kulağ, kulağa, kulağı, kulağım, kulağın, kulağını, kulağının, kulaği, kulak, kulakl, kulakla, kulaklarını, kulaklari, kulakta, kulaktan, kulan, kulanan, kulanır, kulanırlar, külak

ekspoz, ışıklama, ışiklama, koruyucusuz, maruzi, maruziyet, poz, pozlama, pozlamak, pozlandırma, pozlandirma, pozu, sutlama, şutlama, teşhir

etkenler, etkenleri, etmenler, faktörler

bulaşma, enfeksıyo, enfeksıyon, enfeksi, enfeksiyon, enfeksiyona, enfeksiyonlardan, infeksiyon, infeksiyonu

alır, alıyor, almaktadır, almaktadir, dir, dr, edil, edila, edile, edilir, edilm, edilmektedir, ediyor, er, erer, eror, etmektedir, ısimli, isimli, konumundadır, mı, mıdır, miyi, mudir, mudur, olduğundan, olduğunu, olmaktadır, olu, olup, ölüp, uar, uir, unr, unur, uur

gürültücü, gürültül

musicem, musiç, musiki, muzı, muzık, muzik, muzikle, muzisi, müzı, müzık, müzım, müzi, müzig, müzige, müzigi, müzigin, müziğ, müziğe, müziği, müziğim, müziğin, müziğini, müzik, müzik'i, müzikl, müzikle, müzikler, müzikleri, müzikte, müzikten, müzikti, müziyen, müziyin

gerceklesir, gercekleşir, gerçekleşir, olusuyor, oluşır, oluşr, oluşur, oluşuyor, ölüşe

basga, baska, baskas, baskazaman, başka, başkas, başkası, birbaşka, dıdar, dıger, dıgerı, dıgın, dığ, dığr, dier, digerlerini, digin, diğer, diğeri, diğerii, diğr, diker, dikir, dikor, dior, diyer, ğar, ğer, ğör, ğr, obur, oteki, othr, oþ, öbūr, öbür, öteki, य

acı, acıdan, acıı, acılar, acıları, acın, acını, acının, acır, acısını, acıt, acıtır, acıtm, acıya, acıyı, aci, açı, açi, agrılarım, agrısı, agri, agrii, agrisi, ağn, ağrı, ağrı'da, ağrı'dan, ağrı'nın, ağrıda, ağrılar, ağrıları, ağrıların, ağrın, ağrının, ağrıor, ağrır, ağrısı, ağrıya, ekmege, ekmegi, ekmeğe, ekmeğimiz, ekmeğin, ekmek, ekmekti, elem, paun, sanci, sançı, sızı

basınc, basınca, basıncı, basıncının, basınç, basınçl, basınçta, basinc, basinç, baskıı, baskıyla, başınç, düdüklü, hidrofor, tazyik

baklagiller, bakliyatlar, darbenin, darbesi, darbeyi, ımpulsu, impulsi, nabız, nabiz, nabzı, nabzi, nabzm, pals, patlacan, pulsan, pulsiya, sadma

aldığı, alındığı, alınmış, alıp, alindiği, alinmis, almış, attığı, cekilm, cevapladı, çekildiği, çekildiğim, çekildiğin, çekilmiştir, götürül, takein

adl, böyl, bunun, bunuun, diye, eden, erki, ettiğ, gelene, getiren, ışde, k,i, kı, kıın, ki, kier, kiyin, ol'duğunu, oldug, olduğu, olduğuna, olduğunu, olduğunun, olduğunuz, olduğunü, olduğü, olmanı, olmasını, olmasıni, orası, orasi, orasu, orayı, orayi, öldüğ, öldüğünü, şu, şunu, tanıyan, uyen, veren, yapan, ytt

-e, 'ye, ◾eleştirmek, ◾yargılamak, a, acak, bölgene, bölgesinde, bölgesine, bu,, butun, e, edecek, edilme, edilmesi, etme, etmesi, etmeye, etmeyi, ıcindei, için, içinin, ila, kadara, larak, miye, t.o, umak, umek, uuna, uye, vermeşi, yapılır, yapmaa, yapmaya, سکیں, ل

Son çeviriler

devamını göster›

İletişim E-mail:
Kullanım Sözleşmesi Sitene Ekle