Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
Fare ya da mouse, genellikle avuç içinde tutulan, hareketleri bilgisayar ekranındaki imlecin hareketlerini kontrol eden, bilgi giriş aygıtı. Fare modeline göre üzerinde bir veya daha fazla sayıda tuş ve tekerlek bulunabilir. İlk bilgisayar faresi 0000 yılında Douglas Engelbart tarafından yapıldı. Fare el hareketlerini mekanik, LED'li optik, laserli optik yöntemle algılayabilir.
İngilizce
Mouse or mouse, usually held in the palm, movements to control the movement of the cursor on the computer screen, data input device. Mouse model according to one or more numbers on the wheel can press. The first computer mouse was made by Douglas Engelbart in 0000. Mouse gestures mechanical, LED optical, laser optical method can detect.
İçindekiler
aittir, b.y, ederek, edilerek, gore, göre, göree, göreyi, kenarında, köy, mice, oranında, tarafından, tarafi, tarafik, tarafindada, tarafindan, vasıtasıyla, vasitasıyla, vasitasiyla, yaparak, yoluyla
-abilmek, -ebilmek, abilirs, adc, alabilirmiy, bırakabili, can,, can,can, can'ın, can'i, can'r, canar, canda, canı, canın, canr, ebılmek, ebilmek, edebılır, edebil, edebilir, edebilmek, edebilr, könnnen, miy, miyim, miyiz, olabil, olabilir, olabilirler, olabilirsiniz, yapabil, yapabili, yapabilii, yapabilinir, yapabilir, yapabilirmiy, yapabilmek, yapabilmi
bılgısayar, bılgısayarlar, bılgisayar, bılgisayarda, bigisay, bigisayar, bilgısayar, bilgısayarı, bilgisay, bilgisaya, bilgisayar, bilgisayar,, bilgisayar'ın, bilgisayara, bilgisayarda, bilgisayardan, bilgisayardayken, bilgisayare, bilgisayarı, bilgisayarın, bilgisayarına, bilgisayarında, bilgisayarını, bilgisayarının, bilgisayari, bilgisayarii, bilgisayarini, bilgisayark, bilgisayarka, bilgisayarl, bilgisayarla, bilgisayarlar, bilgisayarları, bilgisayarların, bilgisayarlarının, bilgisayarmı, bilgisayarmi, bilgisayarr, bilgisy, bilgisyar, bilgisyr, bilğisay, bilğisayar, blgsayar, comput, computin, computur
-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında
gerçekleştirdi, grube, gruben, kıldı, kurtçukl, ma'm, madek, mam, mamul, maüm, mayun, mayün, ümme, yapıl, yapıla, yapılan, yapılarak, yapılıı, yapılıp, yapılır, yapılisi, yapılmadı, yapılmakta, yapılmamış, yapılmı, yapılmıs, yapılmış, yapılmıştır, yapılmiş, yapımı, yapil, yapilan, yapilmış, yapilmi, yapilmis, yapilmiş, yapmıs, yapmış, yapmıştı, yapmıştır, yapmıştur, yapmis, yapmiş, yapt, yaptı, yapti, yaptm
1, b
i, b.i.r, bı, bırer, bırı, bıri, bi, bir, biradet, birı, biri, biriden, biriız, birinde, birine, birini, birisın, birisin, birisinr, birisiyiz, birisiyk, birr, birtane, kıms, kimse, kimsız, kimsn, kimsniz, kimş, kimşn, o, oine, olan, olani, olanm, olann, onem, oneyü, ouna, oune, tanesi, tek, un
bir
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த