Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
Atatürk, yaptığı devrimin ülkeye kazandırdıklarının korunmasını devrimcilik ilkesinin bir gereği sayıyordu. Ama onun açısından sorun o noktada bitmiyordu. Koşulların değişeceğinin, değişen koşulların yeni kurumları, yeni atılımları gerektireceğinin bilincindeydi.
İngilizce
Atatürk and his reforms of the revolutionaries of the principle of the protection they give to the country was considered to be a requirement. But in terms of his problems did not end at that point. Conditions will change, changing conditions, new institutions, was well aware that require new breakthroughs.
İçindekiler
a, a¨, a.a, a'da, a'ya, aa, âar, ade, adresinde, adresindeki, ae, ağalar, ağıstos, ağlığınıza, ağostos, aklımdasin., amuş, as, aşığım❤, aşışverş, aşkımmm, aşkiloş, aşkk, aşlegamburg, aye, bır, bırda, bırı, bıri, bırin, bırr, bıru, bırun, bir, bir'de, bir'i, birde, birer, birr, bunyesinde, dada, deme, er'a, ere, etme, etti, gelmiştir, hoşlanmak, ila, larak, larike, larima, muaz, nd, sayfana, sayfasına, senina, sizine, ua, ue, uma, umak, uye, uzerkmek, vaav, ক, எ
atil, bebeğ, beğemedinmı, beirtmek, beşbinbeşyüz, beşbinbeşyüzell, beşbinbeşyüzyet, beşbinyediyüz, beşbinyüz, edil, edili, ediliyi, edilm, edilmesi, edilmeye, edilmi, kuzue, o'l, ol, ol-mak, olabil, olacağ, olacağı, olmak, olmakta, olmalıdır, olmalidir, olması, olor, olun, öl, ölmak, ölün, tamammi, være
bozukpara, cambiar, cambier, chang, degıs, degısım, degıstır, degıstırme, degıstırmek, degıstırmke, degig, degis, degisim, degismek, degistir, degistirdinmi, degistirk, degistirm, degistirmek, degiş, degişim, degişimi, degişm, degişmek, degiştir, degiştirip, degiştirm, degiştirmek, değısım, değis, değisik, değisike, değisim, değistir, değistirmek, değiş, değişe, değişı, değişikliği, değişikliğim, değişiklik, değişim, değişime, değişimi, değişimin, değişm, değişme, değişmek, değişmen, değişmeyin, değişmez, değiştırmek, değiştikçe, değiştir, değiştirebilirim, değiştiri, değiştirin, değiştirip, değiştirm, değiştirmee, değiştirmek, değiştirmeye, doviz, krş, paraüstü, skift, üstü
countryk, köyün, memleket, memleketı, memleketi, noti, olkeni, ölkesi, sayfiye, taşra, ulk, ulke, ūlkeı, ulkesi, ulkeye, ülk, ülke, ülke’nin, ülkede, ülkeden, ülkedir, ülkee, ülkeı, ülkei, ülkeker, ülkelere, ülkelerin, ülkem, ülkemı, ülken, ülkende, ülkene, ülkeni, ülkenin, ülkesi, ülkesinde, ülkesine, ülkesini, ülkesinin, ülkeye, ülkeyi
-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında
alinmayan, degıl, degılmı, degil, degiliz, deģilmi, değıl, değil, değilde, değildir, değilim, değiller, değilmiş, değilse, deil, edeme, edemez, edilmeyen, edilmez, edilmiyor, etmemek, etmeye, etmeyen, etmeyin, etmez, gelmeyib, girmedi, girmeye, ıkke, kalmayıp, kalmaz, olmasak, olmayı, olmayıp, olunmaz, sikint, uğrama, verilmez, yalnış
adl, böyl, bunun, bunuun, diye, eden, erki, ettiğ, gelene, getiren, ışde, k,i, kı, kıın, ki, kier, kiyin, ol'duğunu, oldug, olduğu, olduğuna, olduğunu, olduğunun, olduğunuz, olduğunü, olduğü, olmanı, olmasını, olmasıni, orası, orasi, orasu, orayı, orayi, öldüğ, öldüğünü, şu, şunu, tanıyan, uyen, veren, yapan, ytt
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
-acak, -ecek, aacak, acakız, açacaktır, alacağını, bulunacak, ecek, edeceği, edeceğini, edecek, edecektir, geçecektir, gelecektir, ırad, ırade, ıstıyor, ıstiyor, irade, kalacak, kommar, macak, olacağı, olacak, olacaktır, olacaktir, olurlar, surecek, sürecek, süreçek, vasiyet, verecek, willin, wollt, yapacak, yapacaktır