Türkçe

bunlar saat kulesi,asansörve
efes antik kent gibi gezilebilecek yerler var

İngilizce

their clock tower, asansörv
There are places to visit, such as the ancient city of Ephesus

(5000 karakter kaldı)
Türkçe
İngilizce

İçindekiler

antik
antique, antique
bunlar
these, they are
efes
efesan, ephesus
gezilebilecek
tourist attractions
gibi
as, such as
kent
city
kulesi
tower
saat
hour, time
var
available, have, there, there is
yerler
destinations, places, things
ancient
ancıent
are
ai, aparirlar, asü, au, aü, bulunmaktadır, bulunmaktadir, çeker, edilmiştir, ediy, etmektedir, mıs, mıyız, muna, şunlardır, uni, usını, uygulanır, vardır, verilmektedir, zıjn
as
acei, anathema, äsen, aşaş, aşlarım, birli, birlk, edildiği, ediyorum, gelinc, gıbı, gibi, gibinin, ğibi, ıtibariyla, ıtibariyle, itibar, itibarıyla, itibarıyle, itibariyle, kadar, olarak, olarakta, olduğunca, sıra, sırası, şöyle, yanı
city
city:, cityler, çity, eh, ehar, eher, ehır, ehir, ehr, il, ilidir, kende, kent, kente, kenti, seh, seher's, sehır, sehir, șehir'de, sehirdem, sehirin, sehr, sehri, sehur, şeherde, şehir, şehir'in, şehirde, şehirdesi, şehire, şehirı, şehirim, şehirin, şehirk, şehirlerr, şehirr, şehre, şehrıye, şehri, şehrime, şehrin, şehru
clock
büyüksaat, clocker, saatım, saatlık, saatli, saatr
ephesus
efes, efes’te, efesa, efesii, efeste, efesum, efeş
of
-ın, -in, -un, bölgesine, bölgesinin, ıcinmi, ın, i'n, i’n, içinmi, in, of’un, öf, öför, öfte, u,, uı, ui, uin, usı, usi, usü, uu, uun, uü, uyı, uyi, üleri
places
gezıl, gezil, gorulecek, görülecek, mekanlar, mekanlari, rehbere, squares, yerer, yerler, yerlera, yerlerde, yerlere, yerleri, yerleridir, yerlerin, yerlerini, yerleştirir
such
boyle, boylesine, böyl, böyle, böylesi, öylesine, politice
the
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
their
aldıkları, aralarındaki, onların, onlarını, onlarının, thear, theer, yaptıkları
there
bulunmakta, bulunmaktad, bulunmaktadır, bulunmaktadir, inceliy, orada, oradada, oradadır, oradai, oradak, oradaki, oradami, oradası, oradayı, oralarda, orası, orasi, orda, orde, surada, surasi, şurada, şuradak, şuradaki, şurası, şurda, thera, theryee, vard, varda, varı, vark, є
to
-e, 'ye, ◾eleştirmek, ◾yargılamak, a, acak, bölgene, bölgesinde, bölgesine, bu,, butun, e, edecek, edilme, edilmesi, etme, etmesi, etmeye, etmeyi, ıcindei, için, içinin, ila, kadara, larak, miye, t.o, umak, umek, uuna, uye, vermeşi, yapılır, yapmaa, yapmaya, سکیں, ل
tower
kul-e, kule, kulede, kuleden, kulek, kulem, kulen, kuleni, kulenin, kuler, kulesi, kulesini, kuleye, kuleyi, küle, küles, külesi, tow, towar, towor
visit
besog, bezoek, edin, edinin, gezil, gezmek, misafırlık, misafirlik, uğramak, vizite, zıyaret, zıyarete, ziyaret, ziyarete, ziyaretetmek, ziyareti, ziyaretim, ziyaretinde, ziyaretine, ziyaretini, ziyaretinin, ziyaretk, ziyaretl

Son çeviriler

devamını göster›
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle