Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
Kışın fazla kar yağar. Senelik yağış miktarı 0000 mm ile 000 mm arasındadır. Kışlar çok soğuk ve uzun, yazlar kısa, sıcak ve kurak geçer.
İngilizce
Oil more snow in winter. Annual precipitation is between 0000 mm and 000 mm. Winters can be very cold and long, summers are short, hot and rainless.
İçindekiler
ai, aparirlar, asü, au, aü, bulunmaktadır, bulunmaktadir, çeker, edilmiştir, ediy, etmektedir, mıs, mıyız, muna, şunlardır, uni, usını, uygulanır, vardır, verilmektedir, zıjn
atil, bebeğ, beğemedinmı, beirtmek, beşbinbeşyüz, beşbinbeşyüzell, beşbinbeşyüzyet, beşbinyediyüz, beşbinyüz, edil, edili, ediliyi, edilm, edilmesi, edilmeye, edilmi, kuzue, o'l, ol, ol-mak, olabil, olacağ, olacağı, olmak, olmakta, olmalıdır, olmalidir, olması, olor, olun, öl, ölmak, ölün, tamammi, være
arada, aradai, aradak, aralarında, aras, arası, arasın, arasına, arasınd, arasında, arasındadır, arasındak, arasındaki, arasındakiler, arasi, arasįi, arasina, arasind, arasinda, arasindadir, arasindaki, arasinde, arasnda, arasű, araşında, araşlar, tarihlerinde, zwısch
-abilmek, -ebilmek, abilirs, adc, alabilirmiy, bırakabili, can,, can,can, can'ın, can'i, can'r, canar, canda, canı, canın, canr, ebılmek, ebilmek, edebılır, edebil, edebilir, edebilmek, edebilr, könnnen, miy, miyim, miyiz, olabil, olabilir, olabilirler, olabilirsiniz, yapabil, yapabili, yapabilii, yapabilinir, yapabilir, yapabilirmiy, yapabilmek, yapabilmi
coldee, coldeyim, nezle, sogue, soguk, sogukalgınlıgı, sogukalginligi, soguklar, sogukluk, sogukm, sogük, soğuğa, soğuğu, soğuğun, soğuğunda, soğuk, soğukalgınlığ, soğukalgınlığı, soğukk, soğukkan, soğukken, soğukl, soğuklar, soğukluk, soğukmu, soğukmuş, soğukn, soğuks, soğukta, soğuktan, soğuktur, soğuya, şogue, şoğuk, usuar, usuy, usuyor, uşumuş, uşuyor, üsümüs, üsüy, üsüyor, üşumüş, üşümüş, üşüt, üşütm, üşütn, üşüy, üşüyor
-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında