Türkçe


Günlük beslenme içerisinde alınması gereken lif miktarının bir parçasıdır.

İngilizce


That should be part of the amount of fiber in the daily diet.

(5000 karakter kaldı)
Türkçe
İngilizce

İçindekiler

alinmasi
be taken
beslenme
nutrition
bir
one
gereken
required
gunluk
daily
icerisinde
from the inside, ımplement in, ın iceriye, to arm, within
lif
fiber
parcasidir
ıt is part
amount
betrag, miktar, miktarı, tutar, tutara, tutarda, tutarı, tutarım, tutarın, tutarmı, tutarmi
be
atil, bebeğ, beğemedinmı, beirtmek, beşbinbeşyüz, beşbinbeşyüzell, beşbinbeşyüzyet, beşbinyediyüz, beşbinyüz, edil, edili, ediliyi, edilm, edilmesi, edilmeye, edilmi, kuzue, o'l, ol, ol-mak, olabil, olacağ, olacağı, olmak, olmakta, olmalıdır, olmalidir, olması, olor, olun, öl, ölmak, ölün, tamammi, være
daily
daılym, dailye, gunluk, gunlukolarak, gunlük, gunubirlik, günluk, günlügüm, günlük, günlüklerini, günlükte, günübirlik, ğünlük
diet
dıet, dıyet, diyet, diyete, diyetesi, diyeteyi, diyeti, diyetmi, kurultay, perhiz, rejim
fiber
elyaf, elyafı, lıf, lif, lifi, lifle, lifli, liften
in
-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında
of
-ın, -in, -un, bölgesine, bölgesinin, ıcinmi, ın, i'n, i’n, içinmi, in, of’un, öf, öför, öfte, u,, uı, ui, uin, usı, usi, usü, uu, uun, uü, uyı, uyi, üleri
part
bölümünü, ellerin, kısım, kısm, kısmer, kısmı, kısmını, kışım, kışim, kisim, kism, parcak, parcalarim, parcam, parcas, parça, parçaı, parçak, parçam, parçanın, parçası, parçaş, parçaya, parçayı, paylasm, paylaşın, paylaşmak, uzuv
should
-malı, -malıydı, -mali, -meli, amali, bulunmalıdır, bulunmalidir, etmeli, etmelidirler, etmeliyim, geregi, gereii, gerekenler, gerekirdi, gerekirk, gerektiğine, gerektiğini, lazımı, laziii, melı, meli, olmal, olmalı, olmalıdır, olmali, olursa, olursae, shouldn't
that
adl, böyl, bunun, bunuun, diye, eden, erki, ettiğ, gelene, getiren, ışde, k,i, kı, kıın, ki, kier, kiyin, ol'duğunu, oldug, olduğu, olduğuna, olduğunu, olduğunun, olduğunuz, olduğunü, olduğü, olmanı, olmasını, olmasıni, orası, orasi, orasu, orayı, orayi, öldüğ, öldüğünü, şu, şunu, tanıyan, uyen, veren, yapan, ytt
the
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த

Son çeviriler

devamını göster›
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle