Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
Bunlar insanın tinsel kavrayışını dile getiren, binlerce yıl öncesinden yapılmış ve günümüze ulaşmış, arkeolojik araştırmaların sonucu gün yüzüne çıkartılan resimler, rölyefler ve heykeller’dir.”
İngilizce
They expressed the spiritual insight of the people, made thousands of years ago and have survived, the results of archaeological research in the face-off day pictures, reliefs and statues. "
İçindekiler
bugünki, gūn, gundr, gunduz, gunduzn, gundüz, gùnleri, gunlerin, gunuk, gununu, gün, gün'e, günde, gündei, günden, gündr, günduz, gündür, gündüz, gündüzm, gündüzn, güne, günen, güner, günki, günkü, günlerr, günr, günūn, günü, günübirlik, günün, gününde, gününe, gününi, gününü, günür, ğun, ğün, ğünd, ğünder, ğündüz, telı, thíc
cepheli, çehre, fac, facde, facedeki, faceden, facen, sıma, sima, simae, surat, suratı, suratl, suratlı, suratli, sürat, şıma, şima, üzdeki, yuz, yuzlesmek, yuzlestirm, yuzu, yuzunu, yuzün, yü
z, yüz, yüze, yüzl, yüzle, yüzleş, yüzleşel, yüzleşmek, yüzleşti, yüzleştir, yüzleştirm, yüzmüş, yüzr, yüzű, yüzü, yüzün, yüzüna, yüzünde, yüzüne, yüzüni, yüzünu, yüzünü, yüzünün, yüzyüz
bulunmak, bulunmakt, etmek, etmiş, etmişlerdir, etmiştir, mindi, sahibdirler, sahipolmak, sahiptirler, satiliyormu, var, varda, varlar, varm, varmı, varmıı, varmısı, varmi, varmisi, varmu, yapıy, yapmıştır, zorund
-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında
gerçekleştirdi, grube, gruben, kıldı, kurtçukl, ma'm, madek, mam, mamul, maüm, mayun, mayün, ümme, yapıl, yapıla, yapılan, yapılarak, yapılıı, yapılıp, yapılır, yapılisi, yapılmadı, yapılmakta, yapılmamış, yapılmı, yapılmıs, yapılmış, yapılmıştır, yapılmiş, yapımı, yapil, yapilan, yapilmış, yapilmi, yapilmis, yapilmiş, yapmıs, yapmış, yapmıştı, yapmıştır, yapmıştur, yapmis, yapmiş, yapt, yaptı, yapti, yaptm
adamları, elalem, halk, halkı, halkını, halkina, ıns, ınsaları, ınsaların, ınsan’ın, ınsanar, ınsanl, ınsanlar, ınsanlar'ın, ınsanları, ınsanların, ınsanlari, ınsanlarin, ınsanlarla, ınsanlarmi, ınsanlaru, ins, insaar, insaların, insalarin, insana, insanar, insanda, insanı, insanın, insanl, insanla, insanlar, insanlar'ı, insanlara, insanlardan, insanları, insanlarıa, insanların, insanlari, insanlarla, insanlarn, insanlarnız, insanlarr, inşanl, kısıler, kışiler, kışiyi, kimseler, kiş, kişiler, kişileri, kişilerin, kişisi, kişiye, kişiyi, nsanlar, peopl, peopla
arastırma, arastirarak, arastirma, arastirma-, arastirma-ge, arastirmak, arastirmma, araş, araşt, araştıma, araştırma, araştırmada, araştırmak, araştırmalar, araştırmaları, araştırmaların, araştırmalarına, araştırmalarında, araştırmalarını, araştırmalarının, araştırmam, araştırman, araştırmanın, araştırması, araştırmaya, araştırmayapmak, araştırmayı, araştirma, araştirmak, aratırm, aratırma, researchin, rma, tetkik
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த