Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)

?

Türkçe

DAĞLARI: Bölgenin kıyı kesiminde kırıklı dağlar vardır Dağlar kıyıya dik olarak uzanır Bunlar kaz, Yunt, Boz, Aydın ve Menteşe Dağlarıdır Batı Anadolu’da ise Emir, Murat ve Sandıklı dağları bulunur
Ege Bölgesi Dağları Ovaları vb. Bilgiler

İngilizce

MOUNTAINS: The region extends perpendicular to the shore coastal Mountains These mountains are fractured goose, Yunt, Boz, the Emir of Aydin and the hinge mountains in western Anatolia, is located in the mountains Murat and Discussion
Aegean Coast Mountains, Plains, and so on. Information

Çevirmek istediğiniz metni girin: (5000 karakter kaldı)

Kaynak Dil:

Türkçe

İngilizce

:Hedef Dil

İçindekiler

clear, ıntellectual

ınformatıon, ınformation, info, information

these, they are

perpendicular, steep, upright

ıf, if, in, the

stretch, stretches

has, there, vordur

ege, ege'de, ege'n, ege'nin, ege'sine, ege'yi, egede, egee, egeen, egeli, egen, egene, egenin, egeye, eğe

anadolu, anadolu'da, anadolu'ni, anadolu'nun, anadolu'ya, anadolu’da, anadoluda, anadoludan, anadolun, anadolunu, anadolunun, anadoluya, anatolium

a.n.d, elece, hem, hemde, ıar, ispirto, kasem, ørdek, ve, vede, veen, veer, vei, veir, veler, velerda, velerde, vemek, ven, vesi, veye, veyi, і

ai, aparirlar, asü, au, aü, bulunmaktadır, bulunmaktadir, çeker, edilmiştir, ediy, etmektedir, mıs, mıyız, muna, şunlardır, uni, usını, uygulanır, vardır, verilmektedir, zıjn

aaydın, ayd, aydıa, aydın, aydın'da, aydın'ın, aydına, aydında, aydından, aydını, aydınım, aydii, aydike, aydisi, aydun, unaydin

bozu, bozun, bozuy, bozuyor, gri

kıyı, kıyılar, kıyıları, kıyım, kıyın, kıyıs, kıyısı, kıyısına, kıyısız, kıyıyı, kiyi, kiyis, kiyiş, sahil, sahile, sahili, sahilk, sahilleri

discusion, discussio, munazara, münazara, tartıs, tartısma, tartışma, tartışması, tartışmaya, tartışmayı, tartis, tartisma, tartişma

emir'i, emir'in, emire, emiri, emirim, emirin, emirr

uzan, uzana, uzanır, uzanmaktadır, uzar, uzatır, uzattı

goos, gooş, göös, kaz, parmaklamak

mentesesi, menteşe

-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında

alır, alıyor, almaktadır, almaktadir, dir, dr, edil, edila, edile, edilir, edilm, edilmektedir, ediyor, er, erer, eror, etmektedir, ısimli, isimli, konumundadır, mı, mıdır, miyi, mudir, mudur, olduğundan, olduğunu, olmaktadır, olu, olup, ölüp, uar, uir, unr, unur, uur

bakabilirisn, bulunuy, konumlanmış, mevkisi, yeral

dag, daglar, dagları, daglari, dağan, dağar, dağın, dağla, dağlar, dağlara, dağlarda, dağları, dağların, sıradağ

murat'ım, murat'ın, murat'im, murat'in, murat’ın, muratan, muratı, muratım, muratın, muratim, muratin, muratm, muratn, mürat

-ın, -in, -un, bölgesine, bölgesinin, ıcinmi, ın, i'n, i’n, içinmi, in, of’un, öf, öför, öfte, u,, uı, ui, uin, usı, usi, usü, uu, uun, uü, uyı, uyi, üleri

açık-seçik, açma, alınarak, dair, daki, kisi, kiyi, konulu, mı, numaraları, o.n., ondu, onr, sızı, tarihinde, uki, ustünde, uzerıne, uzerinde, uzerindeki, üstunde, üstü'nde, üstünde, üstündeki, üzerindei, üzerindeki, üzerindeler, üzerine, üzerinen, yandan, yanıy, yaniyorsak, তে

amut, dik, diktir

çayırlar, düzlükler, ovala, ovalar, ovaları, ovalarla, ovar

alan, alana, bolge, bolgeye, bölg, bölge, bölgeden, bölgedir, bölgenin, bölgesi, bölgesini, bölgeye, bölgeyi, bölğm, ılçe, kraj, krajini, kraju, regio, regioun, yo're, yore, yöre, yörek, yöresi

sahilden, shoria, shork

beğendiğine, belece, biçimde, bildiğimi, bilirim, boylec, bõylece, böyl, böylec, böylece, böylelikl, demekki, denl, denln, diye, dolayisi, eee, giben, korkuyorsun, okadar, oyle, öyle, öylece, öylek, öylesine, pek, so-, södür, şekilde, şom, şö, şöin, şöm, şöyle, thüs, yanı, yanısı, yani, yanii, yollacek, yüzden

bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த

b:unlar, bunları, bunların, bunlarin, bunlarmı, bunlarmi, bunlarn, bunlarne, kelkitli, savı, sözkonusu, şuna, teze, tezen, tezer, tezi, tezini, tezleri, tezme, thes, thesa, u,bu

-e, 'ye, ◾eleştirmek, ◾yargılamak, a, acak, bölgene, bölgesinde, bölgesine, bu,, butun, e, edecek, edilme, edilmesi, etme, etmesi, etmeye, etmeyi, ıcindei, için, içinin, ila, kadara, larak, miye, t.o, umak, umek, uuna, uye, vermeşi, yapılır, yapmaa, yapmaya, سکیں, ل

,batı, batı, batılı, batını, batısı, batil, batili, vestern

Son çeviriler

devamını göster›

ADS - REKLAMLAR

İletişim E-mail:
Kullanım Sözleşmesi Sitene Ekle