Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
'' Sebepsiz sevmektir aşk, nedeni olmadan bağlanmak birine. Hatta sarılamamaktır utançtan, çünkü utanmaktır sevmek aslında....''
İngilizce
'' Love is to love without reason, without cause someone to connect to.
Even sarılamamaktır shame, because the fact that utanmaktır love ....''
İçindekiler
askk, aşgı, aşk'a, aşk'ı, aşk'ım, aşk'ın, aşk’a, aşka, aşkı, aşkını, aşķk, aşkl, aşkla, aşkları, aşklari, aşklm, aşkta, bayıl, bayıla, bayılır, bayılıy, bayılm, bayıln, bayılt, bayila, bayilm, bayilt, kacı, lov, muhabbet, sev, sevda, sevdıgı, sevdigi, sevdiğı, sevdiği, sevdik, sevdir, severi, severim, severmi, sevgı, sevgıler, sevgını, sevgısiz, sevgi, sevgi,aşk, sevgie, sevgii, sevgiin, sevgilerl, sevgin, sevgine, sevginin, sevgisi, sevgisini, sevgiye, sevgiyi, sevgizi, sevgk, sevgm, sevgmi, sevgr, sevğ, sevği, sevıy, sevıyor, sevi, sevirler, seviy, seviyarum, seviyirum, seviym, seviyor, seviyorim, seviyrum, sevme, sevmei, sevmek, sevmesi, sevmeyi, sevmı, sevmi, şevda, yasam
adl, böyl, bunun, bunuun, diye, eden, erki, ettiğ, gelene, getiren, ışde, k,i, kı, kıın, ki, kier, kiyin, ol'duğunu, oldug, olduğu, olduğuna, olduğunu, olduğunun, olduğunuz, olduğunü, olduğü, olmanı, olmasını, olmasıni, orası, orasi, orasu, orayı, orayi, öldüğ, öldüğünü, şu, şunu, tanıyan, uyen, veren, yapan, ytt
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
açmadan, alınmadan, almadan, bırakmadan, bulunmadan, etmeden, girmeden, gormeden, göstermeden, kalmadan, kalmaksızın, kullanmadan, olmadan, olmaks, olmaksız, olmaksızın, olmasam, olmasaydı, olmasaydiu, olmay, olmayanı, olmayasi, olmayınca, onsuz, sensiz, tanımayan, verilmeden, vermeden, yapılmadan, yapmadan, yaşamadan
ADS - REKLAMLAR