Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
Telefonun İcadı: Alexander Graham Bell 0000 yılında telefonu icat etti. Telefonu icat eden Graham Bell ‘in annesi doğuştan işitme engelliydi. Bell, tüm hayatını sağırların eğitimine adamıştı. Deneyleri sırasında, bir odadan diğerine gerdiği telin yansıttığı ses titreşimlerini duydu. Sağırlarla ilgili çalışmaları,
İngilizce
The Invention of the phone: Alexander Graham Bell invented the telephone in 0000. Graham Bell, who invented the phone 's mother, congenital hearing handicapped. Bell, his entire life dedicated to deaf education. During the experiments, he heard the sound vibrations from one room to reflect soon this wire. Sağırlarla related studies,
İçindekiler
educatio, egıtım, egit, egitim, egitimi, egitme, eğitım, eğitim, eğitim-öğretim, eğitimde, eğitimden, eğitime, eğitimi, eğitimim, eğitimin, eğitiminde, eğitimine, eğitimini, eğitimleri, eğitimsizlik, eğitme, eit, ogrenim, oretim, oretm, ögrenim, öğrenim, öğrenimini, öğretik, öğretim, öğretimin, öğretmenliği, öret, öretem, yetisme, yetişdirme, yetişme, yetiştirilme
-dan, -den, 'dan, alıy, çıkışlı, den, denin, desda, desde, deyin, erden, fro, fron, froun, frour, gelene, gelenlerden, gönderen, hardansiz, ıtıbaren, ıtibaren, itibaren, kalkışlı, kalkisli, kimden, mesafede, mesafesine, mesafeye, nden, noktası, olana, şehrinden, tarafindan, uzaklıkta, uzaklıktadır, سے, से
-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında
can, canlılık, canlılik, canlilik, hayadı, hayat, hayat,, hayat'a, hayat'ı, hayata, hayatakışı, hayatı, hayatıi, hayatık, hayatın, hayatına, hayatında, hayatındak, hayatından, hayatıne, hayatını, hayatının, hayatır, hayatik, hayatina, hayatk, hayatka, hayatku, hayatl, hayatla, hayatlari, hayatlm, hayatmı, hayatmi, hayatn, hayatne, hayatr, hayattak, hayattaki, hayattan, heyatl, omrunu, ômrü, omur, omür, ömre, ömrı, ömrr, ömru, ömrü, ömrün, ömrüne, ömrünü, ömur, ömür, ömürl, ömürleri, ömürlü, ömürm, yağaız, yasamk, yasamm, yaşae, yaşam, yaşamda, yaşamı, yaşamın, yaşamına, yaşamında, yaşamını, yaşamıni, yaşami, yaşamk, yaşamları, yaşamm, yaşantısı
anaa, anam, anan, anası, anayı, anayla, anne, anne'ye, annede, annee, anneı, annei, anneleri, annem'i, annemı, annemın, annemu, annemü, annen, annende, annenden, annene, annenim, anner, annesi, annesinde, annesinden, annesine, annesini, annesinina, anneye, anneyi, anneyin, anneyle, moth, mothar, motheer, mothmer, mothor, mothr, valide
1, b
i, b.i.r, bı, bırer, bırı, bıri, bi, bir, biradet, birı, biri, biriden, biriız, birinde, birine, birini, birisın, birisin, birisinr, birisiyiz, birisiyk, birr, birtane, kıms, kimse, kimsız, kimsn, kimsniz, kimş, kimşn, o, oine, olan, olani, olanm, olann, onem, oneyü, ouna, oune, tanesi, tek, un
bir
,
s, ,s, ’n, cmt, gelmeni, ıin, ının, l, lar, ları, ların, ler, lerce, leri, lerin, lerini, leru, lerü, lır, lmek, lör, lr, lur, lür, nın, nin, nun, olanı, s-, s.t.e, s'in, s'y, s'ya, s›çrad, sa, se, sebi, sefahet, sı, sıdıka, sım, sın, sında, sının, sınun, sıpanıch, sıpayd, sıprayt, sıralayabiliri, sırıtırlar, sırmagül, sıtajyer, sinamala, sinda, sindirmak, sinun, siyy, siyya, smak, sn, sny, sokiye, sr, sşkşlm, staki, stı, stır, stir, stu, stur, stür, sunde, sü, süm, sün, sünde, ş, র, স
a
soon, bırazdan, birazdan, birazsonra, çabukça, soo, soö, şoo, yakında, yakındaa, yakındalar, yakınzamanda, yakinda
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
ADS - REKLAMLAR