Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)

?

Türkçe

İstanbul'un fethi, 00 Mayıs 0000, Salı günü geçekleşmiştir. Fatih Sultan Mehmed padişah, olduktan sonra ilk iş iolarak, devamlı ayaklanma çıkaran Karamanoğlu Beyliğine karşı sefere çıktı. Karamanoğlu İbrahim Bey af diledi. Fatih İstanbul'un fethini düşündüğü için onu bağışladı.

İngilizce

The conquest ofistanbul on May 00, 0000 is attributable Tuesday. Sultan Mehmed the Conqueror, the first job after iolarak, constantly issuing uprising Karamanoğlu time opposed the Principality. Karamanoğlu Ibrahim Bey was forgiveness. She forgave him because he thought the conquest of Istanbul's Fatih.

Çevirmek istediğiniz metni girin: (5000 karakter kaldı)

Kaynak Dil:

Türkçe

İngilizce

:Hedef Dil

İçindekiler

insurgency, riot, uprising

ı wished, wished

are you thinking of

conquest, the conquest

abraham, ıbrahim

first, the first

ıstanbul, ıstanbul ', ıstanbul's, istanbul ', the ıstanbul

against, versus

be you, have been, register you, upon

her, him, ıt, it

salina, saline, tuesday

aft, aftar, aftir, aftr, ardına, ardından, arkasından, pesinden, peşinden, sonr, sonra, sonraa, sonrada, sonramı, sonrami, sonranın, sonrar, sonras, sonrası, sonrasın, sonrasına, sonrasında, sonrasını, sonrasının, sonrasi, sonrasinda, sonrask, sönra

atfedilebilir, dayandirilabilir, izaf

becaus, becausa, cūnk, cunku, cünkkü, cünkü, çunkk, çunku, çunkü, çünkı, çünķu, çünkü, çünkü,, çünküm, çünkün, çünküsü, dolak, dolam, dolay, dolayı, dolayi, nedeniyle, nedeniylr, olduğundan, sebebiyle, ünk, ünkü, yuzunden, yüzünden

bey'e, bey'in, bey’inin, beyde, beydi, beydir, beye, beyer, beyi, beyleri

conquerar, conquerer, fatıh, fatih, fatihi, kahh, kahhar

feth, fethedilme, fethetme, fethi, fetih

fatıh, fatih'in, fatih'te, fatih’i, fatihe, fatihi, fatihim, fatihte

başlayarak, başta, birincı, birinci, birincii, birincilik, birincinin, birincisi, birinciyi, birincn, birincu, birinç, birinçi, birinçisi, çlk, firstį, ı., ılk, ılkan, ılkı, ılki, ilge, ilgen, ilk, ilki, ilkönc, ilkönce, ilkten, kecme, lk, olanlar, oncelikl, oncelikle, öncelikl, öncelikle, پہلی

af, affedicilik, affedil, affedilm, affedilmek, affedilmeye, affetme, affetmen, affetmeyi, affetmeyin, affi, bagislama, bağışlamaktan, bağışlanma, bağışlayıcılık, mağfiret

diyen, h.e, h.e., ia, kendisine, o, oan, odu, oen, ordı, ordi, ö, ø, şöyle, yaşadığınız

hoşlandığını, o'na, o'nu, on'u, on/a, ona, onu, onum, onü, onüm, önı, önu, önü

alır, alıyor, almaktadır, almaktadir, dir, dr, edil, edila, edile, edilir, edilm, edilmektedir, ediyor, er, erer, eror, etmektedir, ısimli, isimli, konumundadır, mı, mıdır, miyi, mudir, mudur, olduğundan, olduğunu, olmaktadır, olu, olup, ölüp, uar, uir, unr, unur, uur

göreviniz, ışbaşı, ışi, ışim, ışin, ışinden, ışini, işbaş, işbaşı, işi, işim, işin, işine, işini, işinin, işlerini, işme, meslegi, mesleği, meslek

-ın, -in, -un, bölgesine, bölgesinin, ıcinmi, ın, i'n, i’n, içinmi, in, of’un, öf, öför, öfte, u,, uı, ui, uin, usı, usi, usü, uu, uun, uü, uyı, uyi, üleri

açık-seçik, açma, alınarak, dair, daki, kisi, kiyi, konulu, mı, numaraları, o.n., ondu, onr, sızı, tarihinde, uki, ustünde, uzerıne, uzerinde, uzerindeki, üstunde, üstü'nde, üstünde, üstündeki, üzerindei, üzerindeki, üzerindeler, üzerine, üzerinen, yandan, yanıy, yaniyorsak, তে

karsilikl, karsilikli, karşıdır, karşıy, karşıyız

beyligi, beyliği, beylik, prenslik

çs, diyer, kadındı, odu, odü, oen, ordı, osu, oum, oyı, oyi, oyü, sha, shei, shesi, şhe

padısah, padısahı, padışah, padisah, padişah, padişah'a, padişaha, padişahı, sultam, sultanda, sultandır, sultanı, sultanım, sultanıne, sultanınen, sultaninen, sultası

bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த

anda, boşzaman, defa, defak, kez, saada, saat, saata, saati, saatinde, saatini, saatiniz, seferde, sefere, seferke, suresi, süre, süreci, sürede, süren, sürer, süresi, süresinin, süreyi, tim'e, vak, vakıt, vakit, vakti, vaktn, vaktu, zam, zamâ, zamaa, zamaan, zamaı, zaman, zaman,, zaman'a, zaman'dan, zaman'ın, zamana, zamanda, zamandan, zamandır, zamanı, zamanım, zamanımız, zamanın, zamanını, zamanının, zamanl, zamanlar, zamanları, zamanların, zamanlı, zamanli, zamanr, zamaün

salı, salıe, salıgunu, salıgünü, salıi, sali, saligunu, saligünü, şalı, şalısı

ayaklan, ayaklanma, ayaklanması, kıyamı

alınmıştır, almıştır, bittigini, bulunmuştur, buydu, edene, edildi, edilmiștir, edilmiştir, gerçekleşmiştir, hangilerini, hangisini, ıdı, ıdi, idi, makt, muydu, ne, neder, nei, neim, neler, nelerd, ner, nesi, neyer, neyime, neyl, neyli, olana, olmuştu, öyl, undi, uymus, verildi, was,, waş, ہوا

Son çeviriler

devamını göster›

ADS - REKLAMLAR

İletişim E-mail:
Kullanım Sözleşmesi Sitene Ekle