Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
Sandalyede dik, kol ve dirsekler sofraya dayanmadan oturulur.
İngilizce
upright in the chair, arms and elbows sit without leaning against the table.
İçindekiler
aleyh, aleyhine, aleyhte, aykırı, aykiri, kars'ı, karseim, karser, karsı, karsıda, karsının, karsısında, karsısinda, karsışında, karsi, karsida, karsilarim, karsisında, karsisinda, karsişında, karsiya, karsn, karş, karşı, karşıa, karşıı, karşıları, karşılarına, karşım, karşıma, karşısı, karşısına, karşısında, karşısındai, karşısını, karşısinda, karşışında, karşıtı, karşıy, karşıyı, karşıyız, karşi, karşida, karşilarim, karşisında, karşisi, karşisina, karşisinda, karşk, karşnda
-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında
cizelg, cizelgesi, çizelgesi, masa, masaa, masada, masadakiler, masadan, masaları, masan, masanın, masaniz, masas, masası, masasi, masaya, masayı, maşa, maşak, sebzelik, sehpası, sınıfl, sofra, sofralık, sofralik, tabl, tabla, tablo, tabloda, tablom, tablon, tablonun, tablosu, tablosunu, tabloya, tabloyu, tş
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
açmadan, alınmadan, almadan, bırakmadan, bulunmadan, etmeden, girmeden, gormeden, göstermeden, kalmadan, kalmaksızın, kullanmadan, olmadan, olmaks, olmaksız, olmaksızın, olmasam, olmasaydı, olmasaydiu, olmay, olmayanı, olmayasi, olmayınca, onsuz, sensiz, tanımayan, verilmeden, vermeden, yapılmadan, yapmadan, yaşamadan
ADS - REKLAMLAR