Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
insan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar
İngilizce
Not until the human body in the universe, heart much space
İçindekiler
beden, beden'ini, bedene, bedeni, bedenimi, bedenini, bedeninini, bodye, bodym, cesedi, cesedin, ceset, ceseti, cisim, cismi, creeper!, çeset, govd, govde, govdesi, gövde, gövdeli, gövdesi, gövdeye, kaporta, karoser, karoseri, vucut, vucutl, vucüt, vücud, vücuda, vücudu, vücudun, vücudunda, vücut, vücutl, vücuttaki, vücutun, vüçut
gonul, göbek, gönlük, gönul, gönül, gönülk, ğönül, hearta, heartea, kalb, kalbe, kalbım, kalbının, kalbi, kalbim, kalbin, kalbinde, kalbine, kalbini, kalbinin, kalbmi, kalbmin, kalbor, kalbu, kalbunin, kalbür, kalp, kalpim, kalpk, kalpla, kalple, kalpt, kalpte, kalpten, kalptn, ureyimce, ureyinden, yurek, yureyu, yüreg, yüregi, yüreğ, yüreği, yüreğin, yürek
-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında
alinmayan, degıl, degılmı, degil, degiliz, deģilmi, değıl, değil, değilde, değildir, değilim, değiller, değilmiş, değilse, deil, edeme, edemez, edilmeyen, edilmez, edilmiyor, etmemek, etmeye, etmeyen, etmeyin, etmez, gelmeyib, girmedi, girmeye, ıkke, kalmayıp, kalmaz, olmasak, olmayı, olmayıp, olunmaz, sikint, uğrama, verilmez, yalnış
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
ADS - REKLAMLAR