Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
veri bilimi, büyük miktarda verinin incelenmesi ve bu verilerden bir içgörü ortaya çıkarabilmektir. veri bilimi, merak, yargılayıcı ve tartışmacı olmak temelinde matematik, istatistik, bilgisayar bilimi, ve çeşitli şeyleri de kapsar
İngilizce
data science is the study of large amounts of data and being able to derive insight from that data. data science encompasses math, statistics, computer science, and other things based on curiosity, being judgmental and argumentative
İçindekiler
bılgısayar, bılgısayarlar, bılgisayar, bılgisayarda, bigisay, bigisayar, bilgısayar, bilgısayarı, bilgisay, bilgisaya, bilgisayar, bilgisayar,, bilgisayar'ın, bilgisayara, bilgisayarda, bilgisayardan, bilgisayardayken, bilgisayare, bilgisayarı, bilgisayarın, bilgisayarına, bilgisayarında, bilgisayarını, bilgisayarının, bilgisayari, bilgisayarii, bilgisayarini, bilgisayark, bilgisayarka, bilgisayarl, bilgisayarla, bilgisayarlar, bilgisayarları, bilgisayarların, bilgisayarlarının, bilgisayarmı, bilgisayarmi, bilgisayarr, bilgisy, bilgisyar, bilgisyr, bilğisay, bilğisayar, blgsayar, comput, computin, computur
-dan, -den, 'dan, alıy, çıkışlı, den, denin, desda, desde, deyin, erden, fro, fron, froun, frour, gelene, gelenlerden, gönderen, hardansiz, ıtıbaren, ıtibaren, itibaren, kalkışlı, kalkisli, kimden, mesafede, mesafesine, mesafeye, nden, noktası, olana, şehrinden, tarafindan, uzaklıkta, uzaklıktadır, سے, से
calışmasız, calismas, çalıs, çalısma, çalış-, çalışmaa, çalışmada, çalışmamış, çalışmanın, çalışmas, çalışması, çalışmayı, çalişmadan, ders,calı, ders,calış, ders,çalişma, derscalı, derscalış, derscalis, derscalisma, dersçalıs, dersçalısma, dersçalısmak, dersçalış, dersçalışma, dersçalışmak, dersçali, dersçalismak, dersyap, etut, etüd, etüt, ışimiz, ışimizi, stüdy, ştudy
adl, böyl, bunun, bunuun, diye, eden, erki, ettiğ, gelene, getiren, ışde, k,i, kı, kıın, ki, kier, kiyin, ol'duğunu, oldug, olduğu, olduğuna, olduğunu, olduğunun, olduğunuz, olduğunü, olduğü, olmanı, olmasını, olmasıni, orası, orasi, orasu, orayı, orayi, öldüğ, öldüğünü, şu, şunu, tanıyan, uyen, veren, yapan, ytt
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
ADS - REKLAMLAR