Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
Osmanlı döneminde İngilizler Filistin topraklarında hakimdi. Yahudiler ve Araplar burada beraberdi.Yahudiler bir Yahudi devleti kurmak istedi ve gerilim arttı. İngilizler gerilimi çözemedi ve ülkeyi terk ettiler. Yahudiler israrilin kurulduğunu iddia etti ve savaş başladı.
İngilizce
During the Ottoman period, the British dominated the Palestinian lands. Jews and Arabs were together here. Jews wanted to establish a Jewish state and tensions increased. The British could not resolve the tension and left the country. The Jews claimed that Israel was established and the war began.
İçindekiler
a, a¨, a.a, a'da, a'ya, aa, âar, ade, adresinde, adresindeki, ae, ağalar, ağıstos, ağlığınıza, ağostos, aklımdasin., amuş, as, aşığım❤, aşışverş, aşkımmm, aşkiloş, aşkk, aşlegamburg, aye, bır, bırda, bırı, bıri, bırin, bırr, bıru, bırun, bir, bir'de, bir'i, birde, birer, birr, bunyesinde, dada, deme, er'a, ere, etme, etti, gelmiştir, hoşlanmak, ila, larak, larike, larima, muaz, nd, sayfana, sayfasına, senina, sizine, ua, ue, uma, umak, uye, uzerkmek, vaav, ক, எ
brıtısh, britanyalı, britanyalılar, ıngıl, ıngılı, ıngılız, ıngıli, ıngil, ıngilı, ıngilizk, ıngilizler, ıngilizn, ıngilk, ıngiln, ıngilu, ingıl, ingılı, ingılız, ingıli, ingıliz, ingil, ingilede, ingilei, ingilı, ingili, ingilii, ingiliz, ingiliziz, ingilizler, ingilizleri, ingilizlerin, ingilizm, ingilk, ingilr, ingilü, inğil, inğili
countryk, köyün, memleket, memleketı, memleketi, noti, olkeni, ölkesi, sayfiye, taşra, ulk, ulke, ūlkeı, ulkesi, ulkeye, ülk, ülke, ülke’nin, ülkede, ülkeden, ülkedir, ülkee, ülkeı, ülkei, ülkeker, ülkelere, ülkelerin, ülkem, ülkemı, ülken, ülkende, ülkene, ülkeni, ülkenin, ülkesi, ülkesinde, ülkesine, ülkesini, ülkesinin, ülkeye, ülkeyi
beyler, bur, burad, burada, buradaa, buradadır, buradae, buradaım, buradainin, buradak, buradaka, buradalar, buradam, buradanı, buradası, buraday, buradayı, buradayii, buradaym, buraı, buralara, buralarda, burası, burasını, burasi, buraya, burayı, burayi, burd, burda, burdak, burdamı, buyrn, buyrun, buyur, bürası, ıste, ışte, iste, iş'te, işte, iştei, işteyi, tutaj, ytt
alinmayan, degıl, degılmı, degil, degiliz, deģilmi, değıl, değil, değilde, değildir, değilim, değiller, değilmiş, değilse, deil, edeme, edemez, edilmeyen, edilmez, edilmiyor, etmemek, etmeye, etmeyen, etmeyin, etmez, gelmeyib, girmedi, girmeye, ıkke, kalmayıp, kalmaz, olmasak, olmayı, olmayıp, olunmaz, sikint, uğrama, verilmez, yalnış
adl, böyl, bunun, bunuun, diye, eden, erki, ettiğ, gelene, getiren, ışde, k,i, kı, kıın, ki, kier, kiyin, ol'duğunu, oldug, olduğu, olduğuna, olduğunu, olduğunun, olduğunuz, olduğunü, olduğü, olmanı, olmasını, olmasıni, orası, orasi, orasu, orayı, orayi, öldüğ, öldüğünü, şu, şunu, tanıyan, uyen, veren, yapan, ytt
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
araya, berab, beraber, beraberc, beraberce, beraberim, beraberm, berabermi, bereb, bırlıkt, bırlıkte, bırlikte, birarada, biraraya, birbiriyle, birbirlerine, birli,kte, birlikt, birlikte, birlikteler, birliktemi, birlikten, birliktesi, birliktr, hepbırlık, hepbirlik, togeth, togethar, togethir, togethor, toplanak, yanyana
,savaş, beerdi, edilmiş, harbi, harp, herbiye, olmuştur, olmüştü, savas, savasdee, savası, savasi, savasin, savasm, savasmı, savaş, savaş'a, savaş'ım, savaşa, savaşı, savaşı'nın, savaşım, savaşın, savaşına, savaşır, savaşi, savaşl, savaşla, savaşlarını, savaşlarının, savaşm, savaşmı, savaşta, savaştı, şavas, şavaş, şavaşı, wä, warun, was, wor, wr
ADS - REKLAMLAR