Türkçe

örneği sana vermiştim geldiğimde.
fakat Dhar ziyaretinde nakışların körü olduğunu söyledi.
numuneyi Ethem'e verdik ve üretimi kontrol edeceğini söyledi

İngilizce

I gave the sample to you when I arrived.
but during his visit to Dhar, he said that the embroidery was blind.
We gave the sample to Ethem and he said he would check the production.

(5000 karakter kaldı)
Türkçe
İngilizce

İçindekiler

edecegini
the sulfur to
fakat
but
geldigimde
as ı, when ı came
kontrol
check, control
koru
grove, preserve, protect
numuneyi
specimen
oldugunu
that a, that the
ornegi
example, for example the, for example,
sana
to you, you
soyledi
told
uretimi
assortment that ranged from
ve
and
verdik
we gave
ziyaretinde
visit
and
a.n.d, elece, hem, hemde, ıar, ispirto, kasem, ørdek, ve, vede, veen, veer, vei, veir, veler, velerda, velerde, vemek, ven, vesi, veye, veyi, і
arrived
arrıved
blind
blınd, blindda, blindm, blindn, gormeengelli, gormeyen, görmeyen, jaluzi, kör, köre, kören, körer, körl, körle, körlemek, körler, körlü, körr, körü, körünü, køri, stor
but
am.a, ama, ama'dır, amaca, amaor, aması, ancak, but??????, fakat, fakatn, lakin, oysaki, pabuç, umame
check
cekl, çegi, çek, çeki, çheç, denetl, denetle, denetleme, denetlemek, denetli, edin, fiyatta, göslerini, işaretleyin, konrol, kontrol, kontroletmek, kontrolunu, onayını, onayının
dhar
dh, dhr
during
durıng, esnas, esnasında, esnasinda, sırasında, sırasındaki, sirasinda, suresinc, suresince, süresince, während
embroidery
işlemeciliği, işlemecilik, işlemeler, nakıs, nakış, nakışa, nakışı, nakışlı, nakis, nakisli, nakiş, oya'yı, oya’yı
gave
bıraktım, gava, kazandırdı, veriyordu, vermişler, vermişlerdir, vermişti, vermiştir, vermitt
he
diyen, h.e, h.e., ia, kendisine, o, oan, odu, oen, ordı, ordi, ö, ø, şöyle, yaşadığınız
his
geçirdiği, kendisine, kendisinu, oın, onden, onın, onin, onun-ki, onun(kı, onunda, onundu, onunkı, onunki, onunku, onunmu, onunnde, onunu, onunun, onün, oun, oyın, oyin, önüñn, yaptığı, yaptıği
i
ıyımisin, ian, içm, içmk, içteneat, ida, idur, ier, ievsieieva, ihlibediş, iılçe, iın, iin, iir, iki.numara, ikibinonaltı yok, ikibinyüzoniki, ikiyüzkırküç, ilkcan, imek, imerafera, immunat, inciraltı, indiriminizvar, inen, ingolsdat, inkişafat, inlizce, inşahat, inşallak, intikaç, irmikf, irmikk, iscevirme, iscevirmek, isim ilknur, iskiril, islavit, isleri, işaat, işbornoz, işişmiz, iyan, iyımısın, iyiki.doğdun., iyimisin, izmenit, ununde
production
çıkı, ımal, ımalat, imal, imalat, istihsal, prodüksiyo, prodüksiyon, uret, uretım, uretim, üretim, üretimde, üretime, üretimi, üretimin, üretiminde, üretimini, üretiminin, üretimleri, üretme, yapım, yapımı, yapim
said
anılan, bahsedilen, bahşedilen, belirt, belirterek, belirtti, dedı, dedi, dediği, dedii, dediler, dedilerki, dedim, dedin, demis, demiş, demişti, demiştin, denil, diyordu, saidm, soyledikleri, soylemiş, soylenek, soyleniyor, soylet, sozi, sozkonusu, sozu, sozü, söyledi, söylediği, söylediler, söyledin, söylemiş, söylemişti, söylen, söylendiği, söylenebilir, söylenek, söylenemez, söylenen, söylenir, söyleniyor, söylenmiş, söyleyen, sözkonusu, şaıd, şöyle
sample
eşantiyon, numune, numunedir, numuneleriniz, numunen, nümüne, ornek, orneklem, örnek, örnekl, örneklem, sampl
that
adl, böyl, bunun, bunuun, diye, eden, erki, ettiğ, gelene, getiren, ışde, k,i, kı, kıın, ki, kier, kiyin, ol'duğunu, oldug, olduğu, olduğuna, olduğunu, olduğunun, olduğunuz, olduğunü, olduğü, olmanı, olmasını, olmasıni, orası, orasi, orasu, orayı, orayi, öldüğ, öldüğünü, şu, şunu, tanıyan, uyen, veren, yapan, ytt
the
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
to
-e, 'ye, ◾eleştirmek, ◾yargılamak, a, acak, bölgene, bölgesinde, bölgesine, bu,, butun, e, edecek, edilme, edilmesi, etme, etmesi, etmeye, etmeyi, ıcindei, için, içinin, ila, kadara, larak, miye, t.o, umak, umek, uuna, uye, vermeşi, yapılır, yapmaa, yapmaya, سکیں, ل
visit
besog, bezoek, edin, edinin, gezil, gezmek, misafırlık, misafirlik, uğramak, vizite, zıyaret, zıyarete, ziyaret, ziyarete, ziyaretetmek, ziyareti, ziyaretim, ziyaretinde, ziyaretine, ziyaretini, ziyaretinin, ziyaretk, ziyaretl
was
alınmıştır, almıştır, bittigini, bulunmuştur, buydu, edene, edildi, edilmiștir, edilmiştir, gerçekleşmiştir, hangilerini, hangisini, ıdı, ıdi, idi, makt, muydu, ne, neder, nei, neim, neler, nelerd, ner, nesi, neyer, neyime, neyl, neyli, olana, olmuştu, öyl, undi, uymus, verildi, was,, waş, ہوا
we
bızın, biz, biz-, ediyoruz, elimizde, mıyız, miyiz, müyüz, umarız, veriyoruz
when
aldığ, çıktığında, değilk, durumday, geldiğinde, gerektiğinde, girdiğinde, lorsque, ne-zaman, ne?zaman, ne.zaman, nezamam, nezaman, nezman, olduğunda, olunca, olünm, öldüö, ölunce, quando, uyen, verirken, wh, whan, yaparı, yapari, yapark, yaparm, yaparmı, yaparü, yapıldığında, yokken
would
-cekti, cekti, edecekmiş, edecekti, gelecegine, ıstiy, ıstiyordu, istiyorsunuz, olacağ, olacağını, olure, ölürm, vereceğini
you
burad, buradk, ediy, ediyor, ınnebılırsın, ıymısın, miser, muer, muser, musur, ol'duğunuz, olduğunuz, olursunuz, s..en, s’en, sana, sen i, sen, sen,, sen.n, sen'i, sence, sende, senden, senı, senıt, seni, seniinle, senimi, seninle, senit, senm, senn, senor, senr, sensin, sız, sızı, sızıe, sızi, sızler, siz,i, sizden, size, sizeiyi, sizı, sizi, sizler, sizlere, sizmi, sizsiniz, sizş, surad, şen, şeni, şenimi, şenit, şenn, şeysiniz, şız, şiz, şizler, şurad, yaparsınız, yo, yoi, yosu, yoü, yoyı, yoyu, yöi, yöm

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle