Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)
?Türkçe
Derin derin nefes alırken gözlerine baktı, ağzının kenarları salya olmuştu.
"Evet."
İngilizce
He looked into her eyes as he took a deep breath, saliva forming at the corners of his mouth.
"Yes."
İçindekiler
a, a¨, a.a, a'da, a'ya, aa, âar, ade, adresinde, adresindeki, ae, ağalar, ağıstos, ağlığınıza, ağostos, aklımdasin., amuş, as, aşığım❤, aşışverş, aşkımmm, aşkiloş, aşkk, aşlegamburg, aye, bır, bırda, bırı, bıri, bırin, bırr, bıru, bırun, bir, bir'de, bir'i, birde, birer, birr, bunyesinde, dada, deme, er'a, ere, etme, etti, gelmiştir, hoşlanmak, ila, larak, larike, larima, muaz, nd, sayfana, sayfasına, senina, sizine, ua, ue, uma, umak, uye, uzerkmek, vaav, ক, எ
bakışl, bakisl, eyesr, gozlar, gozler, gozlerine, gozlerir, gõzlern, gozlerr, gozleru, gozuk, gozük, gözler, gözler,, gözlerdir, gözlere, gözlerıne, gözleri, gözlerim, gözlerimin, gözlerin, gözlerin,, gözlerin'e, gözlerine, gözlerini, gözlerinin, gözlerinize, gözlern, gözlerniz, gözlerr, gözu, gözuk, gözūn, gözüne, ğöze, ğözler
bulunan, các, çatiş, çau, çay, çayda, çayı, çayi, dasını, edil, edilen, edilme, er, geçen, ıfrjrfkgıktgı, ıtstwoten, iimon, ise, isei, isesi, keciren, mi'i, mii, miyi, nın, nin, ol, olan, olanı, olup, sozlerine, şaampuan, şanlısin, şemshan, şiddedli, th, thim, u, u,, unın, unin, uun, v, verilen, yapılan, η, ה, نے, ہ, ی, த
ADS - REKLAMLAR