Türkçe

Tutmak

İngilizce

Keep

(5000 karakter kaldı)
Türkçe
İngilizce

fiil

keep
tutmak, korumak, sağlamak, kalmak, sürdürmek, bulundurmak
hold
tutmak, almak, barındırmak, alıkoymak, durmak, dayanmak
keep in
tutmak, alıkoymak, bastırmak, frenlemek, karnını içe çekmek, yanar durumda tutmak
grip
kavramak, anlamak, yakalamak, tutmak, çekmek, etkilemek
retain
tutmak, kaybetmemek, alıkoymak, unutmamak, elinden kaçırmamak, parayla tutmak
get hold of
ele geçirmek, tutmak, kavramak, yakalamak, yakasına yapışmak, bağlantı kurmak
catch
yakalamak, yetişmek, tutmak, çekmek, yakalanmak, anlamak
hire
kiralamak, tutmak, ücretle çalıştırmak
take
almak, çekmek, götürmek, çıkarmak, yapmak, tutmak
hold on
beklemek, tutmak, sarılmak, bağlanmak, dayanmak, durmak
keep to
tutmak, uymak, sadık kalmak, kalmak, çıkmamak
hold in
tutmak, zaptetmek, sınırlamak, kendini tutmak
hold up
kaldırmak, tutmak, yukarıda tutmak, havaya kaldırmak, göstermek, desteklemek
hold back
tutmak, zaptetmek, durdurmak, saklamak, söylememek, çekinmek
play
oynamak, çalmak, canlandırmak, tutmak, tutmak, oynaşmak
be
olmak, var olmak, bulunmak, tutmak, durmak, mal olmak
choke
tutmak, kısmak, boğmak, tıkamak, bastırmak, boğulmak
uphold
desteklemek, tutmak, sürdürmek, onaylamak, devam ettirmek, kaldırmak
hold on to
tutmak, bırakmamak, tutunmak
contain
içermek, kapsamak, tutmak, ihtiva etmek, zaptetmek, frenlemek
engage
tutmak, çekmek, bağlamak, bağlanmak, söz vermek, çarpışmaya girmek
grasp
kavramak, anlamak, yakalamak, tutmak, kapmak
keep down
tutmak, engellemek, zaptetmek, baskı yapmak, bastırmak, sınıfta bırakmak
restrain
dizginlemek, tutmak, engellemek, sınırlamak, kısıtlamak, bastırmak
cog
tutmak, hile yapmak, kurmak
stick
ayrılmamak, yapıştırmak, takılmak, sokmak, dayanmak, tutmak
bind
bağlamak, ciltlemek, tutmak, engel olmak, donmak, tutturmak
withhold
vermemek, alıkoymak, tutmak, esirgemek
seize
ele geçirmek, kaçırmamak, yakalamak, almak, el koymak, tutmak
save
kurtarmak, korumak, tasarruf etmek, biriktirmek, tutmak, artırmak
reserve
ayırmak, ayırtmak, tutmak, rezerve ettirmek, hakkı saklı tutmak, ertelemek
favor
desteklemek, kayırmak, iyilik etmek, tutmak, yardımda bulunmak, kabul etmek
abide by
bağlı kalmak, uymak, tutmak
support
desteklemek, destek olmak, geçindirmek, sürdürmek, kanıtlamak, tutmak
keep back
gizlemek, tutmak, biriktirmek, saklamak, söylememek, geciktirmek
intercept
durdurmak, yolunu kesmek, yakalamak, önlemek, tutmak, alıkoymak
occupy
işgal etmek, tutmak, oturmak, almak, meşgul etmek
guard
korumak, korunmak, nöbet tutmak, tutmak, himaye etmek, gözetmek
stick to
ayrılmamak, bırakmamak, tutmak, yerine getirmek, bağlı kalmak, vazgeçmemek
remand
tutmak, geri göndermek, iade etmek, mahkemeye kadar tutmak, mahkemesini ertelemek
inhibit
engellemek, yasaklamak, kısıtlamak, tutmak
clench
sıkmak, tutmak, perçinlemek, kenetlemek, kavramak, sıkıca yakalamak
confine
sınırlamak, hapsetmek, kapamak, loğusa olmak, tutmak
choke down
yutmak, mideye indirmek, lüplemek, tutmak, durdurmak, kontrol etmek
possess
sahip olmak, hakim olmak, tutmak, elinde bulundurmak, egemen olmak, kurcalamak
charter
kiralamak, tutmak, tanımak, vermek
take up
almak, kaldırmak, kısaltmak, tutmak, tamamlamak, karışmak
play on
üzerine tutmak, tutmak, oynamak, oynaşmak, yapar gibi görünmek
book
ayırtmak, rezervasyon yapmak, ayırmak, kaydetmek, deftere işlemek, tutmak
hire on
kiralamak, tutmak, ücretle çalıştırmak
cost
mal olmak, tutmak, neden olmak, etmek
clutch
kavramak, yakalamak, tutmak, yapışmak, kapmak, yakalamaya çalışmak
work out at
eşit olmak, tutmak, denk gelmek
fish
araştırmak, avlamak, tutmak, denizden çıkarmak, bulup çıkarmak, balığa çıkmak
bate
kesmek, azaltmak, kuvveti kesilmek, tutmak
redeem
kurtarmak, ödemek, para verip kurtarmak, fidye verip kurtarmak, telâfi etmek, tutmak
tot up
toplamak, tutmak
cohere
yapışmak, tutarlı olmak, bağlantılı olmak, tutmak, eş fazlı olmak
bespeak
ayırtmak, istemek, ısmarlamak, konuşmak, sipariş vermek, tutmak
choke back
tutmak, kontrol etmek, durdurmak, vazgeçirmek, kısmak
grapple
uğraşmak, boğuşmak, yakalamak, kanca ile tutunmak, filika demiri kullanmak, tutmak
affect
etkilemek, dokunmak, numarası yapmak, yaşamak, taslamak, tutmak
gather
toplamak, toplanmak, kazanmak, bir araya getirmek, biriktirmek, tutmak
play upon
oynamak, yapar gibi görünmek, oynaşmak, tutmak, üzerine tutmak
figure out at
tutmak, ulaşmak
cramp
krampa neden olmak, kenetlemek, mengene ile sıkıştırmak, kısıtlamak, engellemek, tutmak
choke off
tutmak, durdurmak, vazgeçirmek, kısmak
stanchion
desteklemek, taşımak, tutmak
constrain
sınırlamak, zorlamak, alıkoymak, mecbur etmek, menetmek, tutmak
stifle
bastırmak, boğmak, boğulmak, zaptetmek, tutmak, tıkanmak
strangle
boğmak, boğazlamak, bastırmak, boğarak öldürmek, gelişimini engellemek, tutmak
claw hold of
tutmak, yakalamak, kıstırmak
seize on
kaçırmamak, yakalamak, tutmak, değerlendirmek
come to
gelmek, varmak, ulaşmak, payına düşmek, kalmak, tutmak
total
toplamak, etmek, toplamını bulmak, parçalamak, tutmak
check
denetlemek, kontrol etmek, gözden geçirmek, kontrol işareti koymak, şah demek, tutmak
add up to
etmek, tutmak, anlamına gelmek, demeye gelmek, demek olmak
favour
desteklemek, kayırmak, iyilik etmek, tutmak, yardımda bulunmak, kabul etmek

İçindekiler

tutmak
keep
keep
bulundur, bulundurm, bulundurmak, bulundurmaniz, bulundurunuz, durunuz, kalsın, saklay, tutmak, tutu, tutunu, tutunuz

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle